KURUMSAL
Medrese ve Hafızlık Öğrencilerine Destek – Kur’an’ın Nurlu Yoluna Katkı
Bir çocuğun dudaklarından dökülen ilk Kur’an ayetini düşünün; o ses, sadece bir ses değildir. O ses, göklerle yer arasında yankılanan rahmetin melodisidir. Medrese odalarında sabahın ilk ışıklarıyla yükselen o ses, aslında bütün bir ümmete umut taşır. Çünkü Kur’an, insanlığın en yüce mirasıdır. Kur’an’ın nurunu öğrenmek, onu ezberlemek, onu hayata taşımak; sadece bireyin değil, toplumun da yeniden inşası demektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Kur’an’ı ezberleyen ve yaşayan kimseleri, Allah’ın özel kulları olarak müjdelemiş, hafızları “Kur’an’ın ehli” diye anmıştır. Bugün nice çocuk, medrese duvarları arasında, yıpranmış seccadeler üzerinde diz çökerek, gözleri kitapta, gönlü ayetlerde; bütün hayali “hafız” olabilmek. O çocuk, Kur’an’ı yalnızca ezberlemiyor; onunla yaşayacak, onunla topluma yön verecek, onunla ümmeti ihya edecek. Ve o çocuk için verilen her destek, aslında bir ömrün, bir neslin geleceğine bırakılmış ilahi bir mühürdür. Bugün Envar Sevgi ve Kardeşlik Derneği’nin çağrısı budur: Gelin, hafızların dudaklarından düşmeyen Kur’an sesine biz de omuz verelim. Bir Mushaf’ı çoğaltmak, bir medreseye ışık tutmak, bir öğrencinin hafızlık yolculuğunu kolaylaştırmak; işte bütün bunlar, sadece yardım değil, sadaka-i cariyenin en bereketli şeklidir. Çünkü o hafız, her ayeti okuduğunda, her hatmi tamamladığında, sevabı hem ona hem de onun yetişmesine vesile olanlara ulaşır. Ve unutmayalım, cehaletle karanlığa düşmüş bir dünyayı aydınlatacak en büyük kandil, hafızların kalplerinde muhafaza ettikleri Kur’an’dır.
Her bağış, bir medresenin duvarında yankılanan Kur’an sesine yapılan katkıdır. Verdiğiniz her destek, bir hafızın yolunu kolaylaştırır, bir gencin kalbine Kur’an’ın nurunu sabitler. İbn Mesud (r.a.), Kur’an’ın bir harfine on sevap yazıldığını haber verirken, hafızlık yoluna katkıda bulunanların defterine ne kadar sevap yazılacağını bir düşünün. Bugün medreselerde nice öğrenci, kimi babasının imkânsızlıkları içinde, kimi annesinin gözyaşlarıyla, ama her biri Kur’an’a adanmış bir gayretle çırpınıyor. Onların önünde en büyük engel, çoğu zaman açlık, yoksulluk, kış günlerinde sobasız odalar, deftersiz, kalemsiz geçen geceler oluyor. Ve siz, onların eline bir defter tutuşturduğunuzda, sadece bir kırtasiye malzemesi vermiş olmuyorsunuz; Kur’an’ın kalplere nakşedilmesine katkıda bulunuyorsunuz. Onların sofrasına koyduğunuz bir ekmek, bir öğle yemeği, onların zihnini berraklaştırıyor, hafızlık yolculuğunu kolaylaştırıyor. Bediüzzaman Said Nursî, “Bu zamanda en büyük hizmet, Kur’an’a hizmettir” derken, aslında bizlere yol göstermişti. Çünkü Kur’an’a hizmet, sadece onu okumakla değil, onun okunmasına vesile olmakla da olur. Sizden istenen, işte bu vesile olma şerefine katılmanızdır. Bir hafızlık öğrencisine verdiğiniz destek, onun tamamladığı her cüzle, her hatimle, kıyamete kadar defterinize yazılacak. Düşünün ki, bir gün siz bu dünyadan göçtüğünüzde bile, onun Kur’an okuyuşu sizin amel defterinizi aydınlatacak. İşte bu yüzden, medreseye yapılan her katkı, ebedî bir yatırım, sonsuz bir kazançtır.
Eğitim, beklemez; hafızlık hiç beklemez. Çünkü Kur’an’ın korunması, hafızların kalplerinde gerçekleşir. Allah, “Hiç şüphe yok ki o zikri Biz indirdik, elbette Biz de onu koruyacağız” buyururken, bu korunmanın hafızların dilinde ve gönlünde gerçekleşeceğini bize işaret etmiştir. Bugün Afrika’da bambudan yapılmış küçük mekânlarda, Anadolu’nun ücra köylerinde kerpiç odalar içinde, hafızlık yolunda yürüyen binlerce çocuk var. Onların her biri, sizin desteğinizle Kur’an’ı ezberleyecek, onu yaşayacak, onu öğretecek. “Benim katkım küçük” deme; çünkü küçük bir Mushaf, bir öğrencinin hayatını değiştirir. Küçük bir burs, bir gencin hafız olmasını sağlar. Küçük bir yemek, zihni açar, hafızayı güçlendirir. Ve her destek, aslında Kur’an’ın muhafazasına yapılmış bir katkıdır. Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” İşte siz, destek verdiğinizde, Kur’an’ın öğretilmesine doğrudan ortak oluyorsunuz. Envar Sevgi ve Kardeşlik Derneği olarak biz diyoruz ki: Gelin, hafızların yolunu aydınlatalım. Gelin, medreselerin ışığını birlikte yakalım. Gelin, Kur’an’ın göklerde yankılanan sesine biz de bir nefes katalım. Çünkü Kur’an’ı koruyan bir hafız, aslında ümmeti korur. Ve bir hafıza verilen destek, kıyamete kadar sürecek bir iyilik zincirinin halkası olur.
Envar Sevgi ve Kardeşlik Derneği
HAFIZLIK ve MEDRESE ÖĞRENCİLERİNE DESTEK OL – BAĞIŞ YAP
BAĞIŞ YAPIN
